Seni Çok Ama Çok Sewiyorum
   
 
  Acılı Sözler

Söylesende suratıma Bu Kalp Senin başkası Olmaz Bundan Sonra.

Acılar içinde geçsede ömrüm seni sevmiş bu deLi Gönlüm..

Acı Çekiyorum gecenin Soğuk Havasında Acı Sözlerinle ısınıyorum Senden Mahrum SersefiL odamda..

Unutulduğunu sandığın her dakikam seni düşünmekle gecti yokluğunda,ne kadar istesemde arayamadım,istemediğini düşünerek.Sanki anlamsız olan her şey beni buldu sensiz.Benim icin mutluluğun anlamı sensin,sensiz mutluluk sensiz huzur olamaz inan.Dön ve bana hayat ver,ben bitmeden beni bul.Hic bir şey icin ne olursa olsun mecbur değiliz ayrılığa”GÜZELİM…Asla unutulmadın..

SEVEREK AYRILANLAR BİLİRLER AYRILIĞI .SEN BENİM EŞ RUHUMSUN UNUTMUŞ OLSAN HİSSEDERDİN UNUTMUŞ OLSAN YANIMDA DURMAZDI HER SABAH HAYALİN.SENİ GÖRMEK İÇİN GERİ GELDİM SEN GİDELİ ÇOK OLMUŞ NEREYE GİDERSEN GİT ÇANTANDA Bİ RESMİM AKLINDA GÜLÜŞÜM OLSUN BEN SENİ GERÇEKTEN SEVDİM BİTMEZ DEMİŞTİM ((BİTMEDİ))

Cok uzaktasin beni duymazsin unuttun beLki de hatirLamazsin hani derdin ya sen bitanesin bitanen burada Sen neredesin

Seni yüreğimin derinlerine attım.Üzerine Çelik kapilar kapattım. beni öyle incittinki seninle olan iyi hatıraları (istedigim halde)bile hatırlıyamıyorum. Sen cezani kendi kendine verdin.

Bu şehirden her gidişinde şehri sanki ben uğurluyorum sen benden gideli çok oldu ama bensana hala elsallıyorum…

Sebepsiz yere ağlamak istedin mi hiç Ağlarken boğazına bi düğüm saplandımı Yanağından süzülüp yüreğine düşen her damlada SENİ SEVİYORUM diye haykırmak geldimi içinden sevdiğine Şimdi de ağlıyorum SEVDİĞİM ama sana değil bir kalemde sildiğin AŞKIMIZA ağlıyorum SENİ SEVDİĞİM için özür dilerim

Sensiz geçen zaman bana zehir oldu, senin yokluğun benim sonum oldu. güneş doğmaz,günler geçmez oldu, anladımki bu yaşam sensiz geçmez oldu ay yüzlüm.

Her Gün Kendime Yeni Bir Beyaz Sayfa Açıyorum Anladım Ki Sayfa Siyah Dahi Olsa İmzayı Atan Kalemin Rengidir.”İnsanın Kendisi”

Ayrılığın bedelini binlerce kez çekerek ödedim…bu şehirleri bu sokakları adım adım milim milim boynu bükük gezdim….şu an ne haldeyim ne dertteyim nerden bileceksin be GÜLÜM…onun için en son dileğim seni son kez ölmeden göreyim….

Seni sevdim ne yazık ki söyleyemedim. Sen bir umuttun yüreğimde büyüttüğüm. Bazen karanlık gök yüzünde ışıldayan bir yıldız, bazen de göremediğim masum bir melektin. Ben se seni senden habersiz seven biriydim…

Umutsuzluğu ihrac eden bicok ülkenin herhangi bir sehrinde bıraktım seni,inzivaya cekilmiş bu hikayanin hüzün dolu tetiğini coktaan cektım,seni öldüreli cok oldu.

Ay agliyor sevipte kavusamayanlar icin. Yildizlar sarki soyluyor sevipte sevilmeyenler icin Bende Agliyorum sevipte kavusamadigim askim icin

En uzun gecen yasımı tuttugun gun olacak sabahlara kadar aglıyacaksın pısman olacaksın ama elınde sana verdıgım kırmızı gulden baska hıc bır seyın olmıyacak

Her ne kadar bu hayatta hep yalnız kalmıs olsakta,sevdigimiz bizi sırtımızdan vursa da,yıkılmayız ve hep ayaktayız.her darbede yıkılmak degil zorluklar karsısında ayakta kalabilmektir yasamak.unutmayın ki agaclar ayakta ÖlÜr….!!!!

Ben küçücük bir bebektim sen kocaman bir sevda… ben senin ellerinde büyüdüm sen benim yüreğimde…

Sevmeye niyetliysen iyi düşünmelisin ağlamayı öğrenip gülmeyi bilmelisin aşk bir kumar gibidir çok dikkat etmelisin oynadığın zar değil duygularındır iyi bilmelisin!!

Gönüller birdir vucutlar ayri olsada yasananlar güzeldir mazide kalsada umrumda degil dünyalar yikilsada biz sevdigimizi unutmayiz o bizi unutsada

Dünü düşünüyorum dün geçti yarına umut varmı? gençliğede güvenmem ölenler hep ihtiyarmı !!

isterdimki benimle mutlu olalım acı hayatın içinde isterdimki acılarla boğuşalım hayata meydan okuyalım seninle..

Sen Beni Mutluluklarımı Başlattın Bir Süre Sonra Acılarımı Çoğalttın.

Sen Bir güLsün Sen koklamak istedim benim olmanı istedim dikenlerinle hayatımı aldın canımı acıttın.

Acı oLan Kaderimde mutLu Olmak istedim Sevgisiz yüreğimde bir ışık olursun diye bekledim.

sen ne kadar zalim olursan Olur Acıtsanda Yüreğimi Seviyorum Seni.

Acı ve acılı sözler sayfamızda sevgilinize anlamlı acılı sözler ve yazılar bulabileceksiniz. Buyrun acı acılı sözler;

Kırdım Artık hayatımı bakamam geriye gururum ayaklarının önünde bi kagıt parçası oldu acıyla bıraktığın kalbim ise artik acıyı temizleyen bir paspas oldu hayatım sadece senin acılarını temizlemekle geçiyor lanet olsun!

öyle zor geliyorki bazen anıları hatırlamak kalbim daralıyor gözlerimden yaş akıyor ama yinede anıları hatırlıyorum ne olursa olsun bu acıyı çekmek zorundayım ben severek ayrıldım!

Siyahın En derin karanlıklarına kapattın beni elime bir acılı kalp verdin terk ettin yaşamayı aldın elimden hayatın güzelliklerini aldın kötülükleriyle bıraktın beni..

ucuz bir sevginin kurbanı olmuşum, geç farkettim fark ettiğimde kalbimi vermiştim sana insafsız! şimdi acılar içinde bıraktın beni yapayaLnız Vicdansız!

Bıraktım kendimi Artık bakmıyorum hayata, kapandım odama yaşamıyorum Sanki Bu hayatta ne şarkılar ne şiirler teselli etmek harebe gönlümü ben Acılara gömülmüşüm Kimse Alamaz Gönlümü..

Gerçekten yaşanan sözlerim bunlar kimse kaldıramaz içimdeki acıları bir gencin çığlıkları bunlar anlamaz sevmeyen anlamaz çekmeyen acıyla bir dünya var hayatımda nereye baksam onu görüyorum karşımda…

buruk bir hayatın buruk bir acı hatırasıyım hayatta ne yalnızlığıma ağlarım nede acıyan kalbime sadece sana ağlarım akıp giden zamanıma üzülürüm..

Nefretimi Sana yazsam Ne Olucak Sonunda Yine Acı Çekecek Seven kalbim Seni Seven kalbim Acılar içinde kaybolacak Sonunda Senin hayatımda Kaybolduğun gibi.

içimde yalnızlıklar içimde ayrılıklar ve içimde bunların tüm acısı sen bakma bana gül oyna yaşa kendi hayatında ben acılarımla terk edilmişim bu dünyada mutsuz etmek istemem kimseyi acılarımla..

Yanlış Zamanlara kapıldım Seninle yanlış bir aşkı yaşadım seninle acıyı yazdın kalbime gittin sebepsizce lanet ediyorum Sana!!!

Sen Sadece Kalbimin Değil Acılarımıda Kalbime Yazansın Sen beni benden Alıp Bir Boşluğa Atansın Nefret ediyorum Senden Nefret ediyorum Seni Sevdiğim için Acılı kalbimden..

Başka Bir Hayat Yok Artık Sevdim Sevildim Ağlattın güldüm Ah Aldım beddua Ettim Ama Ben Sadece Anladımki Bu Dünyada Yalanları yaşamışım Şimdi Acılarla Gidiyorum Elveda Size Acılarımla Mutluyum başka Mutluluk istemem Dünyamda..

Acı Çeken yüreğimi Atıyorsun Karanlıklara Svgimden Anlamıyorsun Hep beni Yok Görüyorsun bu hayatta Şimdi Gidiyorum hayatından Acılı Duygularımla Elveda Sevgilim Elveda..

Bir Yalnızlık Şarkısı Olmuşum Değersiz hayatımda Bir Seni Sevmiştim Bir enin için Acıya Göğüg geröiştim Sende Bırakıp gittin beni hayat gibi Acıyorum Kalbime Acıyorum bu Sevgilere..

Zaman Bitmiş hayatımızda Sadece Yaşamaya Çalışıyorum renksiz Dünyamda Zaten renklerimi Aldın Götürdün benden Acı ile Bıraktım kalbimi Sadece Kalbimi Değil Acı iLe bıraktın bedenimi Karanlık Dünyamda.

Bırakıp Gitsemde Zamanı Unutsamda Sevgini hatırlamak istemesemde güzel günleri terk etmiyor Sevdan beni Acı ile yanıyor içim bitmiyor Ateşin içimde yanıyorum Sessizce ve Sensizce.

Gururumu Bıraktım Artık Acı ile Kaynaştım Hayatımı Acı İle paylaşıyorum Sen ise gururumu Çiğniyorsun Büyük bir mutlulukla Helal Olsun Sana.

Yalnızlık Çeksemde içimde acılar bırakmaz beni ağlatır her gece sen bırakıp gittin ya acılar kaldı yüreğimde bir acılar bırakmadı kalbimdeki terk edilmiş sevdayı..

Seni düşünür , seni özlerim , Sevgilerin özlemlerin derinliğinde .Ne olur kır şeytanın bacağını birkez beni hatırla , Bir sonbahar serinliğinde..

Millet dayı olmuş etrafı boş bıraktık çakal dolmuş yürüdüğümüz gayri meçhul yolmuş alem dedikleri şey meğersem buymuş harbiden halimiz DUMAN olmuş..

SabRım SElameTimSe İntiKamım FeLaKeTiNdiR

bu şarkılarda senin degil beni seven sevgilimi gömek istiyorum

seni sevdim diye sanma kalbım yetımdır olurumde yalvarmam askım asaletımdır

dağ dağa erişir de seven erişmez adaleti zalim zalimle bölüşür süremedim sefasını gençliğim ziyan sefir alemlerin vefasızı beni mahvetti..zalimlerin cezasını mevlam versin

Bir insanın akıllı olmasına birşey dediğimiz yok. Yeter ki; aklını başkalarına kabul ettirmeye çalışmasın

Sitem sözleri sayfamızda sitem ile ilgili sözlerin yanında dosta arkadaşa ve sevgiliye sitem sözlerinide bulabileceksiniz.

Alsalarda şu yaşla dolu gözlerimi yerlerinden Çalsalarda haberim olmadan seni kalbimden Eğer unutacaksa bu can çıkmasın bedenimden Ölürsem söyleyin mezarıma gelmesin o sevmeyi bilmeyen

Sana o kadar kırgınım ki, seni bin parçaya bölsem yetmez Ama kaybolacak bir parçanada gönlüm elvermez

Bütün insanları sevebilirdim, sevmeye senden başlamasaydım

Yürüdüğün yollardan geçebilirsin bir daha fakat anılardan,ASLA!

Bunca acıyı çekmez hiç kimse ve bunca ölümden kolay dönülmez bu kadar sevmeyince

Öyle kolay değil benden kurtulman, hesabım bitmedi daha seninle, öcümü almazsam haram yaşamak, hesabım bitmedi daha seninle

Sana o kadar kırgınım ki, seni bin parçaya bölsem yetmez. Ama kaybolacak bir parçanada gönlüm elvermez…

Bütün insanları sevebilirdim, sevmeye senden başlamasaydım.

Yürüdüğün yollardan geçebilirsin bir daha fakat anılardan,ASLA!

Bunca acıyı çekmez hiç kimse ve bunca ölümden kolay dönülmez bu kadar sevmeyince..

Öyle kolay değil benden kurtulman, hesabım bitmedi daha seninle, öcümü almazsam haram yaşamak, hesabım bitmedi daha seninle.

Bugün yeni bir meyhane keşfettim mezarlığın tam karşısında beni ararda bulamassan ya meyhanedeyim ya da tam karşısında.

Seven Ben Sevilen Sen Ağlayan Ben Ağlatan Yine Sen.!!

Bugün yeni bir meyhane keşfettim mezarlığın tam karşısında beni ararda bulamassan ya meyhanedeyim ya da tam karşısında

Seven Ben Sevilen Sen Ağlayan Ben Ağlatan Yine Sen!!!

Bir zamanlar ardından bakar ağlardım şimdi dönüp ardıma bile bakmam Bir zamanlar uğruna dünyaları yakardım şimdi —–im kibrit bile çakmam!!

Aşkımız için kan dökmemi istiyorsan sana dünyanın şah damarını keserim illede senin kanın olacak diyorsan mühim değil ben seni toprakta da severim

Benim kalbimi kırmak suya yazı yazmaya benzer, kırılan kalbimi düzeltmek gece doğan güneşe benzer Sen o suya yazı yazmayı başardın şmdi güneşin doğmasını bekle

Korkum Sevmek Değil; Korkum Sevipte Ayrılmak… Korkum Kurşun Yemek Değil; Kalleşçe Vurulmak… Korkum Ölüm Değil; Senin Tarafından Unutulmak…

Dönmeyeceksin biliyorum, tutmayacaksın ellerimden öpmeyeceksin dudaklarımdan sevmiceksin beni deli gibi, vurmayacaksın kalbine zinciri benden başkasınıda alacaksın sevgilim!

Sev öyle sev ki kalmasın sende gurur, Gurur’un başladığı yerde sevgi son bulur

Niye ağlıyorsun dediler, sevdim dedim Niye üzülüyorsun dediler, gönül verdim dedim Elin kızı için değermi dediler, meğerse değmezmiş

Sen sevda ırmağı, gittin ele aktın, sen dünyamı yıktın Vefasız Aşkım

Dünya döndükçe sen hep bana DÖNMEYE Başını her yastığa koyduğunda beni GÖRMEYE Her kahkahamda göz yaşı DÖKMEYE Ben yaşadıkça sen ÖLMEYE Mahkumsun

Seni Sevdim Delice, her Gece Soruyorum Kendime Ya Biterse Diye, Bitsede Sewgin Saygı DuyarIm Gönlüne, üzüLürüm Sana Böyle Sevgili Bulamazsin Bu tarihte!!!

Dostumuzu Sevdik Yılan Oldu Bize, Arkadaşımız Dedik Yan BaktI Sevgilimize, Bu Sözlerim gelsin Dost Bildiklerime, Yalanları Oynamışız Bu Alemde…

Okdara Çok Seviyorumki Seni Ne Onzur Kaldı Ne Gurur, Ey Sevgili Bu Sitemlerim Sana Gülme Bu Garip Sevdaya…

Ağlarım Dost Olduğum gecelerime, Sayende Gecelerş Buldum Kendimde, Seni Düşünüp içiyorum her Gece, Duy Sesimi Sevgili Bitsin Bu iŞkence…

YaraLı kalbim Seninle Düzelir Yine Sevgilim, a$k Denilen Duyguyu Seninle iÇerim, Bu SözlerimLe Kendimi teselli Ederim Sevgilim…

Dünya Dönüyor Yine , Sevgimiz parçalandI her parçası Bir yerde, kalbimin Atışları kesiliyor Seni görünce, Gururum Ayaklarının Altında Sevdim Seni Delice…

ya$ Dolu Gözlerim Senin Yüzünden, Çok Ağır Geldi 2 kelimen, Seni Seviyorum gerçekten, yeter Artık üzme beni Lütfennn!!!

Sana Baktıkça Görüyorum Sevgiyi, a$Ik Sanmı$tIm Seni Eyy yalancı Sevgili, OynadIn benimLe Çocuk Gibi, Sensiz kalma öLüm Gibi…

Oyun Gibi BaşlaDık, Gerçek Sevdalara Yol Aldık, 1 Sinemanın 2 Karelik Görütüsü OLmuşuz, Yalan Dolan üstüne Aşk Kurmuşuz…

hayatImIn En Soğuk Ağustos AyınI YaşattIn Bana! BırakIp Gittiğin Günden Beri Yazlarım Kış Oldu Ebedii…

Gözlerine iLk baktığımda Sevgini Elini iLk Tuttuğımda Titremeyi Seni iLk Öptüğümde Ateşi hissetim, Şimdi neden Kaçıyorsun Sevgili?

Sözlerin Şeker Gibi Geldi hayatıma Renklendi hayatIm, Sözlerin Zehir Gibi gecti Kararttı DünyamI!!!

Bu Sitemim Sana DeğiL Sevgili Seni Böyle Çaresiz Atana Hayata, Kalbini Dinle Kimi Seviyorsan Ona Git Kalbinle, Sahte Aşk Oyunlarını Bırak geride..

Git Başka Sevgili Bul Oynat Elinde, Bizim kaderimiz AldatıLmakmış Yine, Bu Sözlerin Senin Gibi Hayırsız Sevgiliye, Bırak Git Döndüğün yere


Bir önceki sayfamızda sizlere özlü sözler hazırlamıştık bu sayfamızda ise kısa özlü aşk sevgi sözleri hazırladık. Özlü aşk sevgi sözlerimizi söyleyen kişilerinde isimlerini yazıyoruz çünkü bazı arkadaşlar bu sözü söyleyen kim diye soruyorlar. Buyrun özlü aşk sevgi sözleri;

J. J. Rousseau:
“Aşk mutluluğunu evlendirdikten sonra da sürdürebilseydik, dünya cennet olurdu. Duygulu gönüller sevginin her türlüsü için duygulu değil mi?”

Shakespeare:
“Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir… Aşk gözle değil ruhla görülür.”

Madame De Scudery:
“İnsan sevmeye başladı mı, yaşamaya da başlar.”

Schiller:
“Ey aşk, güzel ve kısasın… Aşk insanı birliğe, bencillik yalnızlığa götürür.”

Seneca:
“Yalnız akıllı bir insan sevmesini bilir. Sevip de yitirmek, sevmemiş olmaktan daha iyidir.”

Stendal:
“Aşk, coşku ve tutku olduktan sonra insan hiç sarsılmaz, bunlar olmayınca yaşam neye yarar”

Cenap Şehabettin:
“Kadın olsun, kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır.”

Mark Twain:
“Hiç kimse uzun süre evli kalmadıkça gerçek aşkın ne olduğunu anlayamaz.”

Voltaire:
“Aşk bir tablodur, onu doğa çizmiş ve hayal süslemiştir. Tanrı kadınları
erkekleri evcilleştirmek için yarattı.”

Oscar Wilde:
“Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar da erkeklerin son aşkı olmak ister.”

Aristo:
“Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yanlız sevilmenin hiçbir zevki yoktur”

Augustinus:
“Sevgi ruhun güzelliğidir.”

Franz Xaver Von Baader:
“Özgürlük aşk değildir, yalnız aşkın kapısıdır.”

François Bacon:
“Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanların kendilerini budalaca aşka kaptırdıkları görülmez. Büyük ruhlar ve büyük işler aşkla uzlaşmaz”

Bailey:
“Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır”

Balzac:
“Aşk yaşamında kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir. Kadınlar bizleri sevdikleri zaman her suçumuzu bağışlarlar”

Basta:
“Erkek az fakat sık sever, kadın ise çok ancak bir kez sever”

Jeremy Bentham:
“Aşk hazzı, dostlukla duyu hazlarından yoğrulmuştur”

Bulor:
“Aşk cennetin dilinden bize kalan tek andır”

Antoine Bret:
“Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur”

Jacob Boehme:
“İstek, hareket/genişleme, yön veren tezlere bilgelik eklendiğinde aşk olur”

La Cordaire:
“Aşk her şeyin başlangıcı, ortası ve sonudur”

Dante:
“Geniş varlık denizinin her yanında geniş bir aşk akışı vardır. Fiziksel devinim, bitkisel yaşam, zihinsel yaşam… hep evrensel aşkın derece derece yükselen aşamalarını oluşturur. Aşağı derecelerinde yanılmayan aşk, akılla aydınlandığı zaman iyilik ve kötülüğe eğilim kazanır. Aşk kusursuz olmayan iyiliklerin üzerinde de vardır. Hatta irade, hile ve şiddet kullanmak yoluyla bir başkasının kötülüğüne çalışmış olsa bile yine aşka uyar. Kötülükler aşktan uzaklaşma oranında bir takım derecelere sahiptir ve kötülük aşka yaklaşmak için sarf ettiği üç oranında erdeme yaklaşmış olur… Cehennem bile adalet kadar aşkın eseridir.”

Eugene Delacroix:
“Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden başka bir dil ister”

Descartes:
“Bir şey kendimiz için iyi, yani uygun gibi sunulmuşsa ona karşı aşk duyarız.”

Duclos:
“Aşk bıkılmayandır. Her şeyden bıkılabilir ama aşktan … hayır”

Epiktet:
“Hareket etmenin nedeni ‘istek’ ve ‘sevmektir’, bu ise düşünmektir. Aşk
tutkudur. İyi ya da kötünün ne olduğunu fark edemeyen insan nasıl sevebilir”

Epikür:
“Bilge olan evlenmez. Evlense bile aşkın vehimlerine kapılmaz… Bir uygarlığın yetkinliği ve insanlığı ancak kardeşlik ve sevgiyle olasıdır.”

Douglas Ferrola:
“Aşk kızamığa benzer, insan ne kadar geç yakalanırsa o kadar ağır geçer”

Faulkner:
“Aşkı kitaplara soktukları iyi oldu, yoksa belki de başka yerde
yaşayamayacaktı.”

Fenelon:
“Sevmeden yaşamak yaşamak değildir. Az sevmek ise sürüklenmektir.”

Feuerbach:
“Varlık sezginin, duyunun ve aşkın bir sırrıdır. Bu kişi, bu şey yani bireysel, yalnız duyumda, yalnız aşkta, mutlak bir değere sahiptir. Sonlu ve sonsuz orada bulunur. Aşkın sonsuz derinliği ve aşkın gerçeği, bununla yalnız bununla kaimdir” “… En derin ve en yüce gerçekler duyumlarda saklıdır. Böylece genel olarak başımız dışında bulunan bir nesne varoluşun gerçek ve ontolojik belgesi aşktır, varoluşun aşktan ve duyumdan başka belgesi yoktur.”

Costance Foster:
“Sevgi bizi zamanın yıkımından koruyan yıkılmaz bir kaledir”

François M. C. Fourier:
1) Geçici ya da keyif verici aşklar ki, bu oyuncular, kahpeler, arsızlık aşkları gibi şekillere ayrılır.
2) Az çok bir süresi fakat kısır aşklar ki, bunlar gözde aşklardır.
3) Yalnız bir çocuk doğurtan geçici aşklar ki, bunlar dölleyen aşklardır.
4) Karılar ve kocalar aşkıdır ki, bu iki tarafın isteği ile yıllarca sürer ve bir çok çocuk doğurturur. Fakat bunlar birbirleriyle yaşayıp yaşamamakta serbesttir.”

“Her erkek bütün kadınlara ve bir kadın bütün erkeklere sahiptir.”

Freud:
“Yaşam belirtisinin kökeninde duygulanma; duygulanmanın da temeli aşktır”

Geraldy:
“Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu. Ona aşkı öğreten kadındır”

Geothe:
“Sevilenin kusurlarını hoş görmeyen sevmiyor demektir”

Efes’li Heraklitos:
“Duyu organları akılsız ruhlara hizmet ettikleri zaman kötü tanıklardır. Eşek samanı altına tercih eder; köpek tanımadıklarına havlar. Domuz için çamur saf sudan daha değerlidir. Deniz suyu ister temiz ister kirli olsun, balıklar için kurtarıcı insanlar için uğursuzdur.”

Victor Hugo:
“Aşk bir deniz, kadın onun kıyısıdır.”

Paul Henri D. Holbach:
“İnsanlara kendi akıllarına saygı duymaları ve cesur olmaları telkin edilmeli ve kendileri için arkasından koşması gereken hayallere gereksinimleri varsa, doğruluk, iyilik ve barış sevgisini benimsemeleri öğretilmelidir”

Holty:
“Aşk kulübeyi altından bir saraya benzetir.”

Albert Hubbart:
“Aşk yaşamdır deriz, ancak umutsuz inançsız aşk ölümden beterdir.”

Konfüçyus:
“Dinsel erdem, insanlığı sevmekle olanaklıdır. Bu sevgi hissi, aileden toplumdan hükümete dek karşılıklı olarak uzamalıdır”

François La Rocheffoucauld:
“Tüm duygularımız ve tutkularımız rastlantı ve çıkarın eseridir ve bizim erdem, aşk, karşılık beklemezlik dediğimiz şeyler de hoşgörülerden başka bir şey değildir. Adalet aşkı nedir? Adaletsizlik ıstırabından korkmaktır. Aşk sahip olduklarımızın bizden alınması korkusudur. Aşk duyuların bir hummasıdır.”

Mevlana:
“Bir aşkı başka aşk söndürebilir. Aşkta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akıllılık ve akılsızlık vardır. Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Sadece kepazelik, aşağılık ve rintlik vardır. İnsanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur. Aşkın yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı… Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.”

Moliere:
“Kadınların büyük tutkusu aşkı ilham etmektir. İnsanı aşkın güzellikleri
yaşatır.”

Montaigne:
“Aşk utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır.”

Mu-Ti:
“Kim başkasını severse kendisi de sevilecektir. Başkalarını kazandırmış olan kendisi de kazanmış olacaktır. Tüm insanlar kendileri arasında karşılıklı bir sevgi hissederlerse, güçlüler zayıfları avlayamazlar, sayıları çok olanlar daha az sayıdakileri, baskıları altına alamazlar. Zenginler yoksulları asla baskıları altına alamazlar, usta olanlar da beceriksizlerle alay edemezler. Sevgide tarafsızlık, kişisel sevgide yanılmayı önler; tarafsız sevgi kişisel sevginin de güvencesidir.”

Newton:
“Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracaklarına duvar ördükleri için yanlız kalırlar.”

Robert Owen:
“İnsana karşı sonsuz bir sevgi ve şefkat duyabilmek için dinsel inançlardan kurtulmak gerekir.”

Pascal:
“Aşk iradenin ereğidir. Her çeşit dışsal emir ve baskılardan çok usa uymak gerekir. İradenin ereği olan bu aşktan başlayıp tutkuda sona eren bir yaşam mutludur. Bunlardan birini seçmem gerekse ‘aşk’ı yeğ tutarım. Biz aşk karakteri ile doğarız. Aşk ruhumuz yetkinleştikçe gelişir ve bizi güzel görünen şeye sürükler. Bundan sonra artık bizim bu alemde sevmekten başka bir şey için var olduğumuzdan kim kuşkulanır? … Aşkın konusu güzelliktir ve insan evrenin en güzel nesnesi olduğu için dışarıda aradığı bu güzelliğin örneğini kendi içinde bulması gerekir. Bu itibarla insan ancak kendisine benzeyeni ve olabildiği kadar kendisine yaklaşanı sever. Sevmeye başlayınca eskisinden bambaşka bir insan
olduğumuzu anlarız. Aşktan söz ede ede insan aşık olur.”

Cehennem ile ilgili sözler sayfamızda cehenneme ilgili söylenmiş sözleri ve cehennemle ilgili ayetleri bulabileceksiniz. Buyrun cehennemle ilgili sözler;

Cennetin de cehennemin de anahtarı kılıçtır. Hadis-i Şerif

Cennet’in iyileştiremeyeceği hiçbir acı yoktur dünyada. Moore

Dünyayı kendime Cehennem yaparak gökyüzündeki Cennet’i kazanmak istiyorum. Lord Byron

İçimizdeki cehennemin çektirdiği acıları ne kulak duyabilir ne de dil söyleyebilir. Lord Byron

Ya Rabbi! Biz dünyada güneşin sıcağına dayanamazken cehennemin hararetine nasıl dayanalım? Ömer B.Abdülaziz

Aptalların cenneti akıllılar için cehennemdir. Thomas Fuller

Cehenneme kalplerini günahlarla üşütenler girer. Abdulkadir Geylani

Cehennem dediğin dal odun yoktur herkes ateşini kendi götürür. Pir Sultan Abdal

Cennet güçlük ve zorluklarla Cehennem de şehvetlerle kuşatılmıştır. Hadis-i Şerif
Cennete giden yol dünyadaki vazifeleri başarmaktır. Pestalozzi

Cehennem ile ilgili ayetler şu şekildedir;
Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: “Bize Rabbimizin vadettiğini gerçek buldunuz mu?” Onlar da: “Evet” derler Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun” (7/44)

Gözleri cehennem halkından yana çevrilince: “Rabbimiz bizi zalimler topluluğuyla birlikte kılma” derler (7/47)

Burcun üstündeki adamlar kendilerini yüzlerinden tanıdıkları (ileri gelen birtakım) adamlara seslenerek derler ki: “Ne (güç ve servet) toplamış olmanız ne büyüklük taslamanız (istikbarınız) size bir yarar sağlamadı” (7/48)

Ateşin halkı cennet halkına seslenir: “Bize biraz sudan ya da Allah’ın size verdiği rızıktan aktarın” Derler ki: “Doğrusu Allah bunları inkâr edenlere haram (yasak) kılmıştır” (7/50)

Onlar dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya hayatı onları aldatmıştı Onlar bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve bizim ayetlerimizi ‘yok sayarak tanımadıkları’ gibi biz de bugün onları unutacağız (7/51)

Gerçek şu ki inkâr edenler (insanları) Allah’ın yolundan engellemek için mallarını harcarlar; bundan böyle de harcayacaklar Sonra bu onlara yürek acısı olacaktır sonra bozguna uğratılacaklardır İnkâr edenler sonunda cehenneme sürülüp toplanacaklardır (8/36)

Bu Allah’ın murdar olanı temizden ayırdetmesi; murdarı bir kısmını bir kısmı üzerinde kılıp tümünü biriktirerek cehenneme atması içindir İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır (8/37)

Bunların üzerlerinin cehennem ateşinde kızdırılacağı gün onların alınları böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak (ve “İşte bu kendiniz için yığıp-sakladıklarınızdır; yığıp-sakladıklarınızı tadın” (denilecek) (9/35)

(Böylesinin) Önünde cehennem vardır ve (orada) irinli sudan içirilecektir (14/16)

Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi başaramıyacak ona her yandan ölüm gelecek oysa ölmeyecek de Ardından daha katı bir azab olacak (14/17)

Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp-korkut ki (o gün) zulmedenler şöyle diyecekler: “Bizi yakın bir süreye kadar ertele ki Senin çağrına cevap verelim ve elçilere uyalım” Oysa daha önce kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler sizler değil miydiniz? (14/44)

Ve hiç şüphe yok onların tümünün buluşma yeri cehennemdir (15/43)

Onun yedi kapısı vardır; onlardan her bir kapı için bir grup ayrılmıştır (15/44)

Ki melekler kendi nefislerinin zalimleri olarak onların canlarını aldıklarında “Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk” diye teslim olurlar Hayır şüphesiz Allah sizin neler yaptığınızı bilendir (16/28)

Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür (16/29)

Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona kınanmış ve kovulmuş olarak gider (17/18)

Ve de ki: “Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin dileyen inkâr etsin Şüphesiz biz zalimlere bir ateş hazırlamışız onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır Eğer onlar yardım isterlerse katı bir sıvı gibi yüzleri kavurup-yakan bir su ile yardım edilirler Ne kötü bir içkidir o ve ne kötü bir destektir” (18/29)

Biz o gün bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz Sur’a da üfürülmüştür artık onların tümünü bir arada toparlamışız (18/99)

Ve o gün cehennemi inkâr edenlere tam bir sunuşla sunmuşuz (18/100)

İnkâr edenler Beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız (18/102)

De ki: “Kim sapıklık içindeyse Rahman ona süre tanıdıkça tanır; kendilerine va’dedileni -ya azabı veya kıyamet saatini- gördükleri zaman artık kimin yeri (makam mevki) daha kötü kimin askeri- gücü daha zayıfmış öğreneceklerdir” (19/75)

Suçlu-günahkarları susamışlar olarak cehenneme süreceğiz (19/86)

Gerçekten siz de Allah’ın dışında taptıklarınız da cehennemin odunusunuz siz ona varacaksınız (21/98)

Orda kendileri için ‘kemikleri çatırdatan inlemeler’ vardır Onlar orda işitmezler de (21/100)

İşte bunlar çekişen iki gruptur Rableri konusunda çekiştiler İşte o inkâr edenler onlar için ateşten elbiseler biçilmiştir; başları üstünden de kaynar su dökülür (22/19)

Ne zaman ordan sarsıcı-üzüntüden çıkmak isterlerse oraya geri çevrilirler ve (onlara “Yakıcı azabı tadın” (denir) (22/22)

Artık kimin tartısı ağır basarsa işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir (23/102)

Kimin tartısı hafif gelirse işte onlar da kendi nefislerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır (23/103)

Ateş onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler (23/104)

Ayetlerim size okunuyorken yalanlayanlar sizler değil miydiniz? (23/105)

Dediler ki: “Rabbimiz mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi biz sapan bir topluluk imişiz” (23/106)

“Rabbimiz bizi (ateşin) içinden çıkar eğer yine (inkâra) dönersek artık gerçekten zalim kimseler oluruz” (23/107)

Der ki: “Onun içine sinin ve benimle söyleşmeyin” (23/108)

Hayır onlar kıyamet-saatini yalanladılar; biz kıyamet saatini yalan sayanlara çılgınca yanan bir ateş hazırladık (25/11)

(Ateş) Onları uzak bir yerden gördüğünde onlar bunun gazablı öfkesini ve uğultusunu işitirler (25/12)

Elleri boyunlarına bağlı olarak sıkışık bir yerine atıldıkları zaman orada yok oluşu isteyip-çağırırlar (25/13)

Bugün bir yok oluşu çağırmayın birçok (kere) yok oluşu isteyip-çağırın (25/14)

De ki: “Bu mu daha hayırlı yoksa takva sahiplerine va’dedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükafat ve son duraktır” (25/15)

İşte (ilahlarınız) sizin söylediklerinizi yalanladılar; bundan böyle (azabı) ne geri çevirmeye gücünüz yetebilir ne de bir yardıma Sizden kim zulmederse ona büyük bir azab taddırırız (25/19)

Melekleri görecekleri gün suçlu-günahkarlara bir müjde yoktur Ve o gün (melekler onlara) derler ki: “(Size sevinçli haber) Yasaktır yasak” (25/22)

Onların yaptıkları her işin önüne geçtik böylece onu savurulmuş toz zerreleri kılıverdik (25/23)

O yüzükoyun cehenneme doğru sürülüp-toplanacak olanlar; işte onlar yer bakımından çok kötü yol bakımından sapmış olanlardır (25/34)

(İbrahim) Dedi ki: “Siz gerçekten Allah’ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi-bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz Sonra kıyamet günü kiminiz kiminizi inkar edip-tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiçbir yardımcınız yoktur” (29/25)

Ancak inkâr edip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar (30/16)

Fasık olanlar içinse artık onların da barınma yeri ateştir Oradan her çıkmak istediklerinde geri çevrilirler ve onlara: “Kendisini yalanladığınız ateş azabını tadın” denir (32/20)

İnkar edenlere gelince onlar için de cehennem ateşi vardır Onlar için ne karar verilir ki böylece ölüversinler ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir İşte biz her nankör olanı böyle cezalandırırız (35/36)

İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: “Rabbimiz bizi çıkar yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım” Size orda (dünyada) öğüt alabilecek olanın öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmişti Öyleyse (azabı) tadın; artık zalimler için bir yardımcı yoktur (35/37)

Kıyamet günü o kötü azabtan kendini yüzü ile kim koruyabilecek? Ve zalimlere “Kazandığınızı tadın” denmiştir (39/24)

Kıyamet günü Allah’a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (39/60)

İnkâr edenler cehenneme bölük bölük sevkedildiler Sonunda oraya geldikleri zaman kapıları açıldı ve onlara (cehennemin) bekçileri dedi ki: “Size Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugünle karşılaşacağınızı (söyleyip) sizi uyaran elçiler gelmedi mi?” Onlar: “Evet” dediler Ancak azab kelimesi kâfirlerin üzerine hak oldu (39/71)

Dediler ki: “İçinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından (içeri) girin Büyüklüğe kapılanların konaklama yeri ne kötüdür” (39/72)

İçinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin Artık mütekebbirlerin konaklama yeri ne kötüdür (40/76)

“Girin ona; artık ister sabredin ister sabretmeyin Sizin için birdir Siz ancak yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz” (52/16)

İşte bu suçlu-günahkarların kendisini yalanladıkları cehennemdir (55/43)

Onlar kendisiyle alabildiğine kaynar hale getirilmiş su arasında dönüp-dolaşırlar (55/44)

İşte bu onların din (hesap ve ceza) gününde şölenleridir (56/56)

İnkâr edenlere de ki: “Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz” Ne kötü yataktır o (3/12)

Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: “İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın” (denilir) (3/106)

Ayetlerimize karşı inkâra sapanları şüphesiz ateşe sokacağız Derileri yanıp döküldükçe azabı tadmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz Gerçekten Allah güçlü ve üstün olandır hüküm ve hikmet sahibidir (4/56)

Ateşin üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: “Keşke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü’minlerden olsaydık” (6/27)

Rablerinin karşısında durdurulduklarında onları bir görsen: (Allah “Bu, gerçek değil mi?” dedi Onlar: “Evet, Rabbimiz hakkı için” dediler (Allah “Öyleyse inkâr edegeldikleriniz nedeniyle azabı tadın” dedi (6/30)

Onların tümünü toplayacağı gün: “Ey cin topluluğu insanlardan çoğunu (ayartıp kendinize kullar) edindiniz” (diyecek) İnsanlardan onların dostları derler ki: “Rabbimiz kimimiz kimimizden yararlandı ve bizim için tesbit ettiğin süreye ulaştık” (Allah) Diyecek ki: “Allah’ın dilediği dışta olmak üzere ateş sizin içinde süresiz kalacağınız konaklama yerinizdir” Şüphesiz Rabbin hüküm ve hikmet sahibi olandır bilendir (6/128)

(Allah) diyecek: “Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin” Her bir ümmet girişinde kardeşini (kendi benzerini) lanetler Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca en sonra yer alanlar en önde gelenler için: “Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse, ateşten kat kat arttırılmış bir azab ver diyecekler (Allah da “Hepsi için kat kattır Ancak siz bilmezsiniz” diyecek (7/38)

(Bu sefer) Önde gelenler, sonda yer alanlara diyecekler ki: “Sizin bize göre bir üstünlüğünüz yoktur kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadın” (7/39)

Şüphesiz, ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız (7/40)

Onlar için, cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardır Biz zulme sapanları işte böyle cezalandırırız (7/41)

O gün münafık erkekler ile münafık kadınlar iman edenlere derler ki: “(Ne olur) Bize bir bakın sizin nurunuzdan birazcık alıp-yararlanalım” Onlara: “Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp-bulmaya çalışın” denilir Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet dış yanında o yönden azab vardır (57/13)

Ey inkâr edenler bugün özür beyan etmeyin Siz ancak yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz (66/7)

Öfkesinin-şiddetinden neredeyse patlayıp parçalanacak Her bir grup içine atıldığında bekçileri onlara sorar: “Size bir uyarıcı gelmedi mi?” (67/8)

Onlar: “Evet” derler “Bize gerçekten bir uyarıcı geldi Fakat biz yalanladık ve: “Allah hiçbir şey indirmedi siz yalnızca büyük bir sapmışlık içindesiniz dedik” (67/9)

Ve derler ki: “Eğer dinlemiş olsaydık ya da akıl etmiş olsaydık şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık” (67/10)

Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah’ın rahmetinden) uzaklık olsun (67/11)

Onu Ben cehenneme sürükleyip-atacağım (74/26)

“Sizi şu cehenneme sürükleyip-iten nedir?” (74/42)

Doğrusu biz kafirlere zincirler demir halkalar (tomruklar) ve çılgınca yanan bir ateş hazırladık (76/4)

Gerçekten cehennem bir gözetleme yeridir (78/21)

Şimdi tadın Size artık azabtan başkasını arttırmayacağız; (78/30)

(Her yanı yaygın olarak kuşatacak olan) Kıyametin haberi sana geldi mi? (88/1)

O gün öyle yüzler vardır ki ‘zillet içinde aşağılanmıştır’ (88/2)

Çalışmış boşuna yorulmuştur (88/3)

Kızgın bir ateşe yollanırlar (88/4)

Kaynar bir kaynaktan içirilirler (88/5)

Onlar için (zehirli olan) dari’ dikeninden başka bir yiyecek yoktur (88/6)

Ne doyurup-semirtir ne açlıktan korur (88/7)

Ayetlerimizi inkar edenler ise sol yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meş’eme) (90/19)

Kapıları kilitlenmiş bir ateş onların üzerinedir (90/20)

Artık sizi ‘alevleri kabardıkça kabaran’ bir ateşle uyardım (92/14)

Ona ancak en bedbaht olandan başkası yollanmaz; (92/15)

Şüphesiz kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler içinde sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler İşte onlar yaratılmışların en kötüleridir (98/6)

Kimin tartıları hafif kalırsa (101/8)

Artık onun da anası (son durağı) haviyedir (uçurum) (101/9)

Onun ne olduğunu (mahiyetini) sana bildiren nedir? (101/10)

O kızgın bir ateştir (101/11)

Arkadan çekiştirip duran kaş göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay haline; (104/1)

Ki o mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayandır (104/2)

Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını sanıyor (104/3)

Hayır; andolsun o ‘hutame’ye atılacaktır (104/4)

Hutamenin ne olduğunu sana bildiren nedir? (104/5)

Allah’ın tutuşturulmuş ateşidir (104/6)

Ki o yüreklerin üstüne tırmanıp çıkar (104/7)

O onların üzerine kilitlenecektir; (104/8)

(Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır) (104/9)

Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız (102/5)

Andolsun o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz (102/6)

Sonra onu gerçekten yakîn gözüyle (Ayne’l Yakîn) görmüş olacaksınız (102/7)

Ebu Leheb’in iki eli kurusun; kurudu ya (111/1)

Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı (111/2)

Alevi olan bir ateşe girecektir (111/3)

Eşi de; odun hamalı (ve) (111/4)

AsK Çok Acı
 
Gökyüzündeki Kuşların Sesi Başka Bugün Hayatın içinden Gelen Sesler Aşk Melodisi Çalıyor Bugün, Güzel Yüzün ışık Saçıyor
Sensizlık
 
Duygular vardır anlatılmayan sevgiler vardır kelimelere sığmayan bakışlar vardır insanı ağlatan insanlar vardır ki
Dünya
 
♥ Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım. Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy ben hep ordayım
Aşk
 
aşık olmak, hata yapabilen bir tanrı`sı olan bir din yaratmaktır
 
Bugün 2 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
Seni Çok Ama Çok Sewiyorum Sana Aşıgım Ceren Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol